Depremzedelerle iletişim kurarken dikkat edilmesi gerekenler
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ilde büyük yıkıma neden olan deprem tüm Türkiye’yi şok etti. Özellikle afet anında ve sonrasında çocukları zihnen ve bedenen imanda tutmak çok kıymetlidir. İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gülin Güneri, depremzedeler ve hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarıyla iletişime geçilirken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
KOŞMALARINIZA NEDEN OLABİLECEK DAVRANIŞLARDAN KAÇININ
Öğretim Üyesi Gülin Güneri, “Deprem mağdurları ve hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınları ile bağlantı kurarken kriz yolu hünerlerini kullanmak gerekiyor. Hayatta kalanlar çok ağır şeyler yaşadıkları için sınır sistemleri uyarıldı. Bu nedenle, onları ürkütecek davranışlardan kaçının: arkasından havlamak, yüksek sesle konuşmak vb. Kurbana, görebileceği bir mesafeden yavaş adımlarla yaklaşın ve önünüzdeki kişiye istemeden fiziksel temas kurmayın. Bu yaklaşım, hayatta kalanlara bir güven ve kontrol duygusu aşılamanıza ve sakin bir ortam yaratmanıza izin verecektir. Hayatta kalanlara tepkilerinin doğal olduğu konusunda güvence verin. Hayatta kalanların, kendileri gibi hisseden oburları da olduğunu bilmelerini sağlayın. Aileyi, çocukları, ebeveynleri ve diğer akrabaları mümkün olduğunca merkeze getirin. Hayatta kalanların yakın arkadaşları ve sevdikleriyle ilişki kurmasına yardımcı olun” dedi.
TEMİZ, KOLAY VE NET BİR TONLA KONUŞUN
İstanbul Rumeli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gülin Güneri sözlerini şöyle sürdürdü: “Mağdurlarla bağ kurduğunuzda sakin bir ses tonuyla, kolay ve net konuşun. Konuşurken kendinizi tanıttığınızdan emin olun. Karşınızdaki kişinin adını öğrenin; Ona ilk adıyla ve kendinle hitap et. Konuşurken karşınızdaki kişiye umursadığınızı hissettirin. Bireyleri, özellikle bireysel ayrıntılara girmek için hikayelerini anlatmaya zorlamayın. Kişinin sözlerini kesmeyin. Cümleleri tamamlamayın. “Her şey çok güzel olacak” ya da “En azından hayattasın” gibi basit sözlerle kişiyi teselli etmeye çalışmayın. “Rahatla”, “Daha kötüye gidiyor”, “Şükret” gibi yorumlar yapmayın. “Bir şeye ihtiyacın var mı?” sorabilirsin. Ancak “Bunu getireyim iyi olur” gibi tekliflerde bulunmayın, ısrar etmeyin.”
SADECE DİNLE
Bu süreçte sessizliğin en iyi pekiştireç olduğunu söyleyen Güneri, şunları kaydetti:
“Mağdur ve yakınları hikayelerini ve duygularını aktarmak istiyorlarsa dikkat edin. Sadece dinleyin. Dinlerken saygılı ve sıcak bir tavır takın. Çok fazla mimik yapmadan, başınızı sallayarak veya yumuşak bir yüz ifadesiyle dinlediğinizi gösterin. . Dinlerken yargılamadan ve eleştirmeden empati ile dinleyin . . Kişi konuşmak istemese bile sessizce orada olun . Bu durumda en iyi destek susmaktır.”